Telefon Yol Tarifi WhatsApp

Su Deposu Temizliği & Dezenfeksiyonu

Su depoları gerektiğinde suyu kullanmak ve tüketmek için kullanıma hazır bekletilen depolama alanlarıdır. Bu alanların steril olarak korunabilmesi için tek koşul düzenli su deposu temizlik ve dezenfektesi yapılmasıdır.

Su depoları kesinti olduğu zamanlarda işimizi kolaylaştırıp uzun süreli su kesintilerinden en az şekilde etkilenmemizi sağlayan, doğru tabirle su kesintilerine karşı sigortamızdır.

Oldukça fazla çeşitliliğe sahip su depolarını genel olarak beton, çelik paslanmaz, galvaniz, sac, kagir, fiber ve fiberglas olarak nitelendirebiliriz. Bunları kendi içlerinde nitelendirmek gerekirse betonarme su depolarını; pvc membran kaplama, fayans kaplama, sürme izolasyon kaplama yada perde beton olarak ayırabiliriz. Metal alaşım su depoları paslanmaz çelik, sac, galvaniz olarak ayrıştırılır. Plastik su depoları da kendi içlerinde fiber, fiberglas, polietilen olarak ayrışır.

Metal alaşım su depolarını çelik, sac ve galvaniz olarak nitelendirmiştik. Paslanmaz çelik su depoları plastik ve beton çeşitliliğine göre daha dayanıklıdır. Donma, kırılma, çatlama gibi olumsuz durumlar paslanmaz çelik su depolarında yaşanmaz. Bu depolar Uv ışınlarına da dayanıklıdır. Paslanmaz çelik su depolarında en kullanışlı model modüler yani birleştirme metodu ile konumlandırılanlardır. Sac ve galvaniz depolar, çelik su depolarına göre daha az dayanıklı ve korozyona açık depolardır. Bu sebeplerle çelik su depoları, muadilleri sac ve galvaniz depolara göre daha maliyetlidir.

Saydığımız avantajların yanında niteliği fark etmeden metal alaşım su depolarının da dezavantajları bulunmaktadır. Bu dezavantajlarının başında korozyon gelmektedir. Bunun dışında metal alaşım su depolarında zamanla paslanma tespit edilebilmektedir. Bu paslanma çelik depolarda daha az, sac ve galvaniz su depolarında ise yoğun şekilde karşımıza çıkmaktadır.  Paslanmaz çelik su deposu neden paslanır gibi sorular sıklıkça değerli müşterilerimizden tarafımıza ulaşmaktadır. Bu soruyu çelik içerisindeki çelik oluşumunu bağlayan alaşımların yetersizliği yani yetersiz çelik madde kullanımı ve Su deposu temizliği hizmetinin ihmal edilmesi olarak cevaplayabiliriz.

Su deposu temizlik ve dezenfektesi ihmal edildiğinde çelik, beton, plastik fark etmeksizin, su depoları korozyona uğrayarak kullanılamaz duruma gelebilmektedir. Her çeşit su deposunda korozyon meydana gelse de, yoğun olarak korozyona uğrayan su depoları metal alaşım yani paslanmaz çelik, sac, krom ve galvaniz depolardır.

Aslında metallerin tabiat etkilerine binlerce yıl dayanabilmesi bileşik halde olmaktadır. Bileşiklerden metal ve alaşımları üretilmektedir. Paslanmaz çelik su deposu bir üretim üründür. Bu ürünler yani metaller doğası gereği tekrar bileşik haline gelmeye çalışırlar. Bu eğilimleri yüzünden metaller bulundukları ortamla yani suyla reaksiyona girerek iyonik hal almaya, iyonikleşme sonrası da başka elementlerle birleşerek, bileşik hale gelmeye çalışırlar.

Bir başka anlatımla metaller kimyasal değişikliğe uğrar ve bozulurlar. Bu durumdan hiçbir çelik su deposunun saf çelik olmadığı anlamını rahatlıkla çıkarabiliriz. Üretim sonucu ortaya çıkan paslanmaz çelik su depolarının aslında sadece isimleri paslanmazdır. Asla çelik su depoları paslanmaz, korozyona uğramaz gibi düşüncelere kapılın mamalıdır. 

Su deposunda korozyon ne demek?

Korozyon; su depoları alaşımlarının zamanla bulundukları ortam dolayısıyla tahribata uğramalarıdır. Korozyona uğrayan su depoları bozulur, paslanır, çürür ve kullanılamaz hale gelir. Korozyona uğramış bir metal su deposunu metal alaşımlarının suyla reaksiyona girerek özelliğini kaybetmesi olarak da belirtilmesi doğrudur. Doğal olarak özelliğini kaybetmiş bir çelik kısa sürede paslanarak çürür, kullanılamaz hale gelir.

Çelik su deposunda korozyon neden olur?

Metal alaşım su depoları yani çelik, galvaniz ve sac olarak tabiatta bileşik halde bulunur.

Bileşik; elementlerin (en az iki element) birleşmesiyle oluşan saf madde olarak tanımlanabilir. Moleküller, bileşik yapı taşlarıdır.

Çelik su deposunda korozyonu tetikleyen etkenleri; düzenli su deposu temizliği ve su deposu dezenfektesi ihmali, kaliteli çelik seçilmemesi, mikrobiyolojik organizmalar, elektrolit, suda çözünen oksijen miktarı ve kuyu suyu kullanımları olarak belirtilebilir.

Su deposu temizliği ve su deposu dezenfektesi ihmal edilip, düzenli olarak uygulanmadığında suyla iletişim halinde olan çelik de oksitlenme ve çürüme meydana gelir. Ayrıca su deposu temizliği yapılmadığında, depodaki mikroorganizma miktarı da artmaktadır. Ölmüş mikrobiyolojik organizmalar ya da canlı mikroorganizmalar asit salgılamaktadırlar. Bu asit salgıları da rutubet dolayısıyla korozyonu tetikler ve hızlandırır. Paslanmaz çelik su depoları kendi içlerinde fiyat farklılıklarıyla satışa sunulmaktadır. Bu fiyat farklılıklarının nedeni çeliğin kalitesiyle alakalıdır. Kalitesiz çelikten ya da çelik miktarı az tutulan bir depo, kısa sürede korozyon oluşumuna mahkumdur.

Suda çözünmüş oksijen miktarı da korozyon oluşumunu etkileyen faktörlerin başında gelmektedir. Kuyu suyu kullanımlarında yoğunlukla metal alaşım su depoları niteliğini kısa sürede kaybeder. Bunun nedeni, kuyu sularının Ph değerlerinin ve oksijen miktarlarının farklı olmasıyla birebir bağlantılıdır.

Su deposu temizleme hizmeti ihmal edilen bir depoda çamur, balçık ve çözeltiler sudan ağır oldukları için depo dibine inerler. Bu çözeltiler kısa sürede metalle reaksiyona girerek çürüme başlatırlar. Korozyona uğramış ve çürüme başlamış depoya, su deposu temizliği hizmeti sonrası detaylı etüt yapılmalı ve su deposu yalıtımı için uygun metot yöntemler belirlenmelidir. Korozyona uğrayan bir su deposuna izolasyon ve yalıtım mutlaka uygulanmalıdır. Bu uygulama yapılmadığında su deposu kısa sürede kullanılamaz duruma gelebilir.

Kagir su deposu harçla birbirine bağlanmış ve yapılaştırılmış su saklama alanlarıdır. Kagir içerisinde genel olarak tuğla, granit, dökme taş, mermer kullanılmaktadır. Kagir su depoları sağlıklı su saklama alanları statüsünde olsa da, suyu uzun yıllarca yıpranmadan uğramadan muhafaza edemezler. Muhakkak bu kalibrede su depolarına kullanımdan önce izolasyon ve yalıtım uygulaması yapılması gereklidir. Kagir su depolarında bakteri ve mikrop oluşumunun önüne geçebilmek için düzenli olarak altı ayda bir su deposu temizliği ve dezenfeksiyonu hizmeti uygulanmalıdır.

Beton su depoları da hemen hemen kagir su depolarıyla aynı nitelik ve özelliklerdeki yapılardır. Beton su depoları kendi içlerinde fayans, Pvc kaplama olarak da ayrılabilir. Beton su depoları da, diğer depo türleri gibi bakım ve onarıma ihtiyaç duymaktadır. Bakım ve onarım izolasyon, yalıtım hizmetleri altında ilerlerken, depodaki suyun daha steril muhafazası ve tüketime sunulması su deposu temizliği hizmeti altında değerlendirilmelidir.

Suyun saklandığı her ortam bakteri ve mikro oluşumuna uygun alanlardır. Beton su depolarına da mutlaka her altı ayda bir ve devamında su deposu temizliği hizmeti yaptırılmalıdır.

Su depoları çeşitleri içerisinde en dikkat edilmesi gereken plastik su depoları yani fiber, fiberglas, ve polietilendir. Bunlar içerisinde polyester ve fiberglas su depoları sağlık açısından diğerlerine nazaran bir adım önde görülse de kullanımı ve temizliği asla ihmal edilmemelidir. Polietilen su deposu tercih edilmesi daha güvenli görünmektedir.

Plastik su deposu temizliği neden önemlidir?

Plastik her ne kadar yoğun kullanılsa da tehlikeli ve dikkat edilmesi gereken bir üründür.

Plastiğin hammaddesinin petrol olduğunu biliyor musunuz?

Plastik üretiminde petrol çok önemlidir. Plastik üretiminde gaz ve kömürde kullanılmaktadır. Polyesterin hammaddesi de sentetik polimer yani bir çeşit plastiktir. Polyesterin hammaddesi de etilen olarak bilinmektedir. Etilen üretiminde petrol ürünü gazlarının kraking fırınlarındaki pirolizi ile elde edilmektedir. Piroliz; ürün malzemelerinin yüksek sıcaklıklarda termal ayrışması yani kimyasal bileşim değişikliğini içerir.

Tabii ki plastik su depolarında yoğunlukla insan sağlığına zararlı ürünler ayrıştırılır ve mümkün olduğunca yok edilmeye çalışılır fakat su; bu depo türlerinde her ne kadar sağlıklı bir koşuldaymış gibi görünse de kısa sürede bakteri üretir.

Şöyle örneklemek gerekirse herhangi bir markette cam şişe sular, plastik şişe sulara göre daha maliyetlidir. Bu maliyetin asıl sebebi camın pahalılığı değildir. Cam, plastiğe göre suyu daha uzun süre sağlıklı muhafaza eder ve tercih sebebidir.

Plastik içeren su depolarının temizlik ve dezenfeksiyon sürelerinin üç ayda bir periyodikleştirilmesini şiddetle önermekteyiz.

Su deposu çeşitlerinin avantaj ve dezavantajları nelerdir?

Fayans su deposunda bakteri üreme süresi 90 – 180 gün aralığıdır. Fayans su depoları kırılmaz ve eğilmez. Korozyona karşı dayanıklıdır. Uv ışınlarını geçirmez. Fayans su depoları beton üzerine fayans kaplama depolardır. Fayans aralarındaki derzler zamanla boşalır, bu derzlerin her sene yenilenmesi su kaçağının önüne geçebilmek için önemlidir. Su kaçağına elverişli depolardır, bu sebeple uzun vadede kaçak oluşturma riski bulunur. Alt izolasyonunun doğru yapılması gerekir.

Alt izolasyonu doğru yapılmayan bir fayans su deposunda, fayans aralarındaki derzler ne kadar iyi bir uygulama ile yapılırsa yapılsın su kaçağı oluşturacaktır. Fayans su depoları genellikle konutlarda zemin kata kurulduğu için olası bir kaçak durumunda temele su alması ve konutun mukavemetini azaltması gibi durumlarla karşılaşılabilir. Olağan dönemlerde fayans su deposu temizliği 6 ayda bir yaptırılmalıdır. 180 gün yani altı ayı geçen fayans su deposu temizliği hizmetlerinde depoda bakteri ve patojen üremesi gerçekleşir.

Pvc membran kaplama su depolarında bakteri üreme süresi 60 – 180 gün aralığıdır. Pvc membran kaplama beton ya da fayans üzerine uygulanabilir. Uv ışınlarını geçirmez. Su kaçağı bu depolarda uzun vadede herhangi bir olumsuz durum olmadığı takdirde meydana gelmez. Su kaçağını kesmek için uygulanan pvc membran, solvent içermez. Su kaçağı meydana gelen bir fayans su deposu vakit kaybetmeden Pvc yalıtıma geçirilmesi gerekmektedir. Su kaçağı oluşan bir membran kaplama depoda Pvc şişer ve altına su alır. Kullanılan Pvc niteliği gereği membran su deposu temizliği hizmetinin 4 ayda bir yaptırılmasını önermekteyiz. 120 gün yani dört ayı geçen membran su deposu temizliği hizmetlerinde depoda bakteri ve patojen üremesi gerçekleşebilir.

Metal alaşım su deposunda bakteri üreme süresi 90 – 180 gün aralığıdır. Metal alaşım yani paslanmaz çelik, galvaniz, sac su depolarında kırılma, yarılma gerçekleşmez. Uv ışınlarını geçirmez. Özellikle paslanmaz çelik su depoları, diğer tüm depo türlerine göre suyu daha steril saklayabilecek alanlar olarak görünmektedir. Suyun korozyon etkisine dayanıklı maalesef değildirler. Çelik, sac ya da galvaniz fark etmeksizin bu depo türleri zamanla korozyona uğrar ve çürüyebilir. Bu çürümenin önlenmesi için su deposu temizleme hizmeti 6 ayı geçirilmemelidir. Yer altı kurulumunu olası bir tamir ihtiyacından sebep önermemekteyiz. Korozyon gerçekleşmiş bir çelik su deposu vakit kaybetmeden yalıtım uygulamasına tabi tutulmalıdır. Kuyu suyu gibi yüksek mineral ve PH oranlarına sahip suların bu depolarda kullanımı kesinlikle önerilmez. Depo içi gergi demirleri kopar ya da eğilirse depoda boğumlar oluşabilir. Su kaçağına uzun vadede dayanıklı olduğu söylenebilir. Özellikle modüler metal alaşım su depolarında, modüllerin birleşim noktaları su kaçağı yapabilir. Maliyetli depolardır. Paslanmaz çelik su depoları, mevcut depo türleri arasında en pahalı değerde depolardır. Temizliği zor ve meşakkatlidir. Çok yüksek tonajlarda kurdurulmaması önerilir.

Plastik, fiber, fiberglas, polietilen su depolarında kısa sürede bakteri patojen oluşabilir. Kırılma ve yarılma bu depolarda meydana gelebilir. Bu depo türleri direk güneş alacak şekilde asla konumlandırılmamalıdır. Güneş alan bir plastik su deposu kısa sürede bakteri üretir ve yosunlanma meydana getirir. Bu depoların dayanıklı olduğu pek de söylenemez. Bu sebeple yer altı kurulumu yapılmasını önermemekteyiz. Piyasada plastik su deposu izolasyonu gerçekleştirdiğini dile getiren firmalara güvenilmemelidir. Plastik su deposu yarılmalarında yapıştırıcı solüsyonu sürülse de uzun vadeli başarı oranı bulunmamaktadır. Bu sebeplerle 100 litre ile 30.000 m³ (ton) üretime sunulan bu depolar eğer kullanılacaksa, ihtiyacınıza uygun en düşük tonaj tercih edilmelidir. Plastik su deposu temizleme hizmetini 3 ayda bir almanızı tavsiye ederiz.

Su deposunun nitelik ve özelikleri fark etmeksizin maksimum 6 ayda bir temizlenip dezenfekte edilmesi gereklidir. Su deposunun ömrünü uzatmak için ve suda oluşan bakteri ve patojenlerin yok edilmesi için su deposu temizliği ve su deposu dezenfektesi ihmal listesinde bulunmamalıdır.

 Bu konu Sağlık Bakanlığımızın 2007-67 numaralı genelgesinde de net bir şekilde ifade edilmektedir. Sağlık Bakanlığı 2007-67 genelgesine göre Bina ve konutlarda kullanılan su depolarından temizliği yapılmamış olanlar hemen, daha sonra da belirli periyotlarla (kesinti olduğu dönemlerde 3 ayda bir, diğer dönemlerde 6 ayda bir) temizlenmeli ve bakımları yapılarak dezenfeksiyonu sağlanmalıdır. Kesinti olmadığı zamanlarda da suyun depodan kullanımı sağlanmalıdır. Mahalle aralarında kuyu, tanker, bidon v.b kaynaklardan içme suyu temin edilmemelidir yazısıyla net ve kati bir şekilde yoruma kapalı anlatılmaktadır.

Sağlık Bakanlığı 2007-67 genelgesi bu linkten ulaşabilirsiniz.

Su depoları genellikle çatılara ya da bodrum zemin katlara konumlandırılmaktadır. Çatılara konumlandırılan su depoların özellikle konutlarda hidrofor sisteminin bulunmadığını görmekteyiz. Çatıya kurulan su depoları hidrofor olmadan hane içine suyu dağıtabilir. Bu su depolarında çek valf suyun geri gitmesini basınç sebebiyle engeller ve su doğal olarak kendi ağırlık basıncıyla aşağıdaki katlara dağılabilir.

Bodrum veya zemin katlara da su depoları yoğunlukla konumlandırılmaktadır. Böyle kurulumlarda hidrofor sistemi devreye girmektedir. Hidrofor depodaki suyu basınçlı şekilde katlara dağıtabilir.

Su depoları toprak altına da konumlandırılabilir. Toprak altına su deposu konumlandırılmasını önermemekteyiz Bunun nedeni ileride depo oluşacak bir tamir veya bakım işlerinin zor olmasındandır. Toprakaltı su depolarının temizliği de zor bir işlemler bütünüdür. Toprak altı su deposu kurulumunda dikkat edilmesi gereken bir çok faktör bulunmaktadır.

Deponun gömüleceği çukur derinliği iyi hesaplanmalı ve depo kesinlikle yanal alanlardan en az 40 cm uzak konumlandırılmalıdır. Çukur kenarları deponun üst seviyesine kadar beton ya da tuğla ile örülmelidir. Su deposunun üzeri kapatılacak ise kapak seviyesinden en az 1 metre yukarı konumlandırılmalıdır. Su deposunun konumlandırıldığı yerin üstünden araçların geçmesi engellenmeli ve ağır ürün taşımacılığı yapılmamalıdır. Su deposu her şart altında temizlik ve dezenfeksiyonu rahat yapılacak şekilde konumlandırılmalıdır. Depo yer altı çukuruna kesinlikle sabitlenmemelidir. Sabitlenen bir deponun tamir bakımı olmayacağı gibi çıkarılması da bir hayli güçtür.

Belirttiğim her hususta asıl olan ve dikkat edilmesi gereken konu su deposu temizliğidir. Kurulumu, niteliği, kullanım amacı fark etmeden her su deposu düzenli olarak temizlenip dezenfekte edilmelidir.

Su deposu temizliği ihmal edildiğinde insan sağlığını ciddi manada risk altında bırakabilecek hastalıklar kaçınılmazdır. Yüksek ateş, sıtma, beyin iltihabı, zatürre, alerji, hepatit, felç, bağırsak ve mide problemleri, iltihaplar bu rahatsızlıklardan sadece bir kaçıdır.

Su kaynaklı hastalık yapıcılar ve bulaşma yolları nelerdir?

Su depolarında rastlanan bakteriler yoğunlukla e-coli, enterekok, koliform ve legionella’dır.

Sindirim yani içerek tüketim yoluyla bulaşan bakteriler ilk olarak mide ve bağırsak sistemini tutmaktadır. Bunlar bakteriler, virüsler, protozoa ve kurtçuklar olarak değerlendirilmektedir.

Sindirim kaynaklı bulaşan bakteriler; Koliform, E-coli, camylobacter, salmonella, shigella, cholera, yersini.

Sindirim kaynaklı bulaşan virüsler; Adenovirüsler, astrovirüsler, enterevirüsler, hepatit A, hepatit E, noravirüsler, rotavirüsler, sapovirüsler.

Sindirim kaynaklı bulaşan protozoa ve kurtçuklar; Cryptosporidum, parvum, dracunculus, medinensis, entemoeba, histolytica, giardiya, intestinalis, toxoplasma, gondii.

Teneffüs yani solunum yoluyla bulaşan bakteriler solunum sistemini tutmaktadır.

Solunum kaynaklı bulaşan bakteriler; legionella, mycobacteriler, naegleria ve viral enfeksiyonlardır.

Dokunma yoluyla bulaşan bakteriler deri, mukus ve gözlerde tahribata yol açabilmektedir.

Dokunma kaynaklı bulaşan bakteriler; acanthaoeba, aeromonas, burkholderia, mycobacteriler, pseudomonas, schistosoma mansoni olarak bilinmektedir.

Su depolarında üreyen ve sağlığımızı yüksek risk altında bırakabilecek bakterileri legionella, koliform, ekoli ve enterekok olarak değerlendirmiştik.

Legionella; lejyoner hastalığına sebebiyet verir. Diğer bir bilinen ismi de zatürredir. Legionella pneumophila bakterisinin yol açtığı bir hastalıktır. Hastalığın seyri çok farklılıklar gösterebilir. Alt solunum yolu enfeksiyonundan, ölüme kadar değişiklik göstermektedir. Legionella su depolarına, su tesisatlarına yerleşerek çoğalabilir. Lejyoner hastalığı bir tek kişide görüleceği gibi, salgın şeklinde de seyir edebilmektedir. İnsandan insana rahatlıkla bulaşabilir. Bulaşıcılığı ve verdiği tahribat sebebiyle halk sağlığı önemine sahip ve kontrolleri için özel programlar yürütülmektedir. Soğuk algınlığı gibi seyir edebilir, zatürre ile sonuçlanabilmektedir. Başlıca belirtileri yüksek ateş, baş ağrısı, kas ağrısı, göğüs ağrısı, titreme olarak değerlendirilmektedir. Legionella yoğun olarak 30-45 derece arasında ürer. 20 C’ altında artış saptanmaz ve 70 C’ += anında ölürler.

Legionella bakterisi nerelerde bulunur?

Sıcak su sistemlerinde (sıcak su boyler kazanlarında)

Soğuk su sistemlerinde (Sıcak suya yakın çekilen soğuk su boru hatlarının ısınması sebebiyle)

Soğutma kuleleri ve soğutma kulesi havuzlarında,

Kaplıcalar ve sıcak su havuzlarında,

Durgun, devir daim olmayan sularda,

Temizlik ve dezenfektesi yapılmamış boyler sıcak su kazanlarında,

Temizlik ve dezenfektesi yapılmamış su taşıma boru hatlarında,

30-45 derece su sıcaklığı arasında,

Su hatlarındaki Legionella bakterisinin üremesi ve yayılmasında en büyük faktör ani sıcaklık değişimleri, temizliği yapılmamış sıcak su kazanları, temizliği yapılmamış su tesisatı hatlarıdır.

 

Su depoları, sıcak su kazanları ve su tesisatında legionella üremesi nasıl engellenir?

Bilindiği gibi legionella bakterisi su sistemlerinde genellikle sıcak su kazanlarında ve su tesisatlarında üremektedir. Peki soğuk su deposu temizliği legionella bakterisinin yok edilmesinde neden önemlidir?

Şöyle düşünelim; temizliği yapılmamış bir sıcak su kazanında üreyen legionella sisteme basıldı. Soğuk ve sıcak su tesisat hattı birleşip hanemizde tek bir musluk yani noktadan kullanılmıyor mu? Bu şu anlama gelmektedir. Sıcak ve soğuk su hatları mutlaka hanemize gelene kadar birleşir yani sıcak su kazanında üreyip dağılıma çıkan legionella, sıcak suyu kullanmasak bile soğuk suyla rahatlıkla bulaşır hale gelebilir.

Legionellaya karşı öncelikle sıcak su kazanları yada boylerlerin temizlenip dezenfekte edilmesi gerekir. Daha sonrasında bu kazanlara su almadan soğuk su deposu da temizlenip dezenfekte edilir. Dezenfeksiyonu tamamlanan soğuk ve sıcak tanklara hidrofor seviyesine kadar su alınır. Bu suya legionellaya karşı etkili, Sağlık Bakanlığı onaylı dezenfektan ürünler, belirli oranlara da karıştırılır. Dezenfektan karıştırılan su, soğuk ve sıcak depodan hidrofor vasıtasıyla sisteme basılır. Tüm musluklar kapalı olacak şekilde dezenfektan ürün ortalama 15 dakika hatlarda bekletilir. Daha sonra sistemdeki tüm sı çıkış noktaları yani musluklar ve vanalar açılarak ortalama 5 dakika akıtılır. Sürecin sonunda tüm musluklar klorlu suyla dezenfekte edilir. Bu yöntem legionella bulaşmış su deposu ve su tesisatı hattında %85 başarı sağlar. %15 risk böylesine mukavemetli bir bakteri gayet normaldir.

Anlattığımız sebeplerden ötürü legionellayla mücadelede, sıcak su kazanlarının temizlenmesi kadar, soğuk su deposu temizliği ve dezenfeksiyonu da büyük rol oynamaktadır.

Koliform; Sularda temizliği ve sıhhi durumu gösteren, değerlendirici bakterilerdir. Koliform bakterileri sıcak kanlı hayvanların dışkılarında bolca bulundukları gibi, toprak kaynaklıda olabilmektedir. Koliform bakterileri çok yapışkan ve çabuk üreyen bakterilerdir. Örneğin bir su deposundan çalışılan analiz sonucunda %5 koliform bakterisine rastlanmışsa, bir hafta sonra yine aynı depodan alınan analizde bu bakteri %50 üzerine rahatlıkla çıkabilir. Hal böyleyken yok edilmesi için uygulanan su deposu temizlik ve dezenfekte hizmetleri de bir hayli güçtür. Koliform bakterisi tespit edilen bir su deposundaki mevcut su asla sisteme basılmamalıdır. Bu su temizlik ve dezenfeksiyon öncesi depo dışarısına tahliye edilmelidir.

Yoğunlukla bu bakteri çeşidi toprak kaynaklı bulaşma gerçekleştirse de, dışkı kaynaklı olduğuna da rastlayabilmekteyiz. Toprak kaynaklı koliform hastalık tetikleyici pek fazla değildir. Dışkı kaynaklı koliform bakterisi ise ciddi sağlık problemlerine yol açabilir. Koliform bakterisi oluşturanları sıralamak gerekirse; citrobacter, enterobacter, escherichia, hafnia, klebsiella, yersinia olarak sıralayabiliriz. Su depolarında en çok rastlanan bakteri çeşidi koliformdur.

 

Su depolarında koliform nasıl temizlenir?

Su depolarında koliform sadece temizlikle giderilemez. Su deposu temizliği sonrası mutlaka dezenfeksiyon ve sanitasyon hizmeti de yapılmalıdır. Koliform üremesinde su tesisatı temizliği, başarı seviyesini %50 artırır.

Bunu örneklemek gerekirse, koliform bulaşmış bir su deposu temizlenip dezenfekte edildiğinde, koliform izole edilir fakat su tesisatınızda bu bakteri halen üremeye devam eder.

Bu sebeple su deposu temizliği hizmetiyle, su tesisatı temizliği hizmeti, koliformla mücadelede uygulanması gereken hizmetlerdir. Toprak kaynaklı bulamaların da önüne geçebilmek için düzenli olarak su deposu temizliği ve dezenfeksiyonu yaptırılmalıdır.

Ekoli; Diğer bir ismi de koli basilidir. E.coli bulaşmış bir su deposunda emin olunan tek bir husus bulunmaktadır. Oda bu su deposuna lağım ya da bir memeli dışkısı bulaşıklığıdır. E.coli bakterisi insanda ishalli rahatsızlıklara, idrar yolu enfeksiyonlarına sebebiyet vermektedir.

Bir su deposu analizinde E.coli tespit edildiyse, mutlaka o su kullanılmadan izole edilmelidir. Acil olarak izolasyon sonrası su deposu profesyonel ekip ve firmalarca temizlenip, dezenfeksiyonu sağlatılmalıdır.

Enterokok; Üreme sıcaklıkları 35 santigrat C.’dir.  Bakteriler içerisinde terminatör lakaplı enterokok bakterisi çok dayanıklı mikroorganizmalardır.

Su depolarında sıklıkça olmasa da rastlanabilmektedir. Enterokok bakterisinde de, diğer bakterilerde olduğu gibi izole edilmesi için o su deposunun temizliği ve dezenfeksiyonu mutlaka yapılmalıdır.

Bina veya konutlara kurulan su depolarının, kurulum ve izolasyon aşamaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığının “Binalarda su yalıtımı yönetmeliği” ne göre yapılması gerekmektedir. Burada belirtilen tüm esaslara harfiyen uyulmalıdır. Su deposu temizliği ise Sağlık Bakanlığının “2007-67 genelge C: Halkımızın Dikkat Etmesi Gereken Hususlar” içeriğine göre ilerlemelidir.

Adana su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü (Adana Aski), Sakarya su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Saski), Ankara su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Aski), Antalya su ve atık su idaresi genel müdürlüğü(Asat), Bursa su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Buski), Diyarbakır su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Diski), Erzurum  su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Eski), Eskişehir su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Eski), Gaziantep su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Gaski), İstanbul su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(İski), İzmir su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(İzsu), Kayseri su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Kaski), Kocaeli su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Kocaeli İsu), Konya su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Koski), Mersin su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Meski), Samsun su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Samsun Saski), Malatya su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Maski), Şanlıurfa su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Suski), Muğla su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Muski), Ordu su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Oski), Trabzon içme suyu ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Tiski), Mardin su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Marsu), Kahramanmaraş su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Maraskaski), Balıkesir su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Baski), Manisa su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Manisasu), Hatay su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Hatsu), Tekirdağ su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Teski), Aydın su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Aydın Aski), Van su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Vaski), Denizli su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü(Deski) olarak belirlenen idarelerin tümünde su deposu temizliği hizmetleri; Sağlık Bakanlığı denetiminde ve sorumluluğunda, 2007-67 genelgesine uygun olarak ilerler ve denetimleri bu genelge çerçevesinde yapılır.

İstanbul su ve kanalizasyon idaresi genel müdürlüğü iski su deposu temizliği denetimleri de Sağlık Bakanlığının ilgili genelgelerinde belirtilen esaslara göre takip edilir. İski su deposu temizliği hizmeti vermemekle birlikte, talep halinde denetim hizmetleri verebilmektedir. Bu sebeple su deposu temizliği hizmeti talep ettiğiniz firmanın, Sağlık Bakanlığı dahil, tüm yetki ve kalite sertifikalarına sahip olması, güvenilir hizmet almanızda büyük faktördür.

Tekdez Kurumsal kuruluşumuzun verdiği tüm hizmetlerinde; yetki ve kalite sertifikaların da eksiklik olmadığı tespit edilmiştir. Tekdez Kurumsal ilgili denetim organlarınca akredite edilmiş su deposu temizliği firmasıdır. Kuruluşumuzdan su deposu dezenfeksiyonu sonrası aldığınız EK1 yada EK2 dezenfekte formu, Sağlık Bakanlığı dahil tüm denetim kurumlarında 6 ay süreyle geçerlidir.

Su deposu neden ve nasıl kirlenir?

Su deposunda kirliliğe sebebiyet verecek bir çok sebep bulunmaktadır.

Bunları sıralamak gerekirse; sirküle olmayan su, taşıma hattı kirliliği, su deposu temizlinin ihmal edilmesi, yer altı çalışmaları, su deposuna düşüp kirleten leşler, su deposu içerisinden geçen rögar boru hatları, su deposundaki izolasyon eksikliği ve su deposu niteliği olarak sınıflandırabiliriz.

Sirküle olmayan suyun, su deposu kirliliğine etkisi: Sirküle olmak sözcüğünün suyla ilgili anlamı dolaşıma sunulmaktır.

Su deposu içerisindeki bekleyen su nasıl sirküle olmaz?

Su depolarında hidroforun emiş vanası genellikle depolara sıfır yani dipten verilmez. Bunun sebebi teknik sorunlar yaşamamak veya ileride müdahale edilmesinin kolaylığı içindir. Örneğin bir su deposunda hidroforun emişi 40 cm yukarıdan yapılmışsa, 40cm’lik altta kalan su hiçbir şekilde sirküle olmaz.

Sirkülasyonu gerçekleşmeyen suda kısa vadede bakteri mikrop üretmeye başlar. Başka bir hususta bazı su depolarında hidrofor sistemi, sular kesilince devreye girmektedir. Bunun sebebi elektrik tasarrufu yapmak olsa da kesinlikle önerilmemektedir. Suların ne zaman kesilip kesilmeyeceği belli olmadığından sebep, böyle depolardaki su aylarca hatta yıllarca dağıtıma çıkmadan yani sirküle olmadan bekleyebilir. Sonuç olarak bu sistemde kullanıma sunulan su depolarında bakteri mikrop üremesi gerçekleşir. Yapılması gereken her su deposunda olduğu gibi standart altı ayda bir ve devamında periyodik şekilde su deposu temizlik dezenfeksiyon hizmetinin sağlanması, hidroforun sürekli çalışır hale getirilmesidir.

Su taşıma hatlarının, su deposu kirliliğine etkisi: Su taşıma hatlarının, su deposuna kirliliği küçümsenemeyecek kadar yüksektir.

Musluk suyunun eve geliş süreci – Barajlardan su evimize nasıl gelir?

Özellikle İstanbul ve yakın illerimizin su ihtiyacı Ömerli, Terkos, Büyük çekmece, Darlık, Pabuç dere, Sazlı dere, Alibey, Kazan dere, Elmalı ve Istrancalardan sağlanmaktadır. Suların toplanma alanlarına baraj ismi verilmektedir. Barajlardaki sular çevrelerinden ve arazi şartlarından taşınarak geldiği için zararlı bakteri, mikrop ve kimyasallar içerebilir. Öncelikle pislik ve kum taneleri çökeltilir. Bu süreci takiben toplanan su dağıtıma çıkmadan önce yeterince klorlanır. Klorlama işlemi yüzeyden ya da dipten yapılabilir. Klorlama işlemi ile suda oluşan bakteri ve mikroplar izole edilir. Uygulanan bu işlemlerle su yaklaşık %95 kullanılabilir hale getirilir ve dağıtıma sunulur.

Anlattığımız hususlarda bir problem görünmese de, asıl sorun taşıma hattında başlar. Su depomuza ulaşana kadar binlerce kilometre yol alır. Bu serüven içerisinde su depomuza ulaştığında, taşıma hattında biriken çamur, kum ve balçığı da beraberinde getirmiş olur. Suyun içerisinde olmaması gereken bu maddeler, sudan ağır olduğu için depo dibine çöker ve kısa zamanda kirlilik kitlesi oluşturur. Sirkülasyonu gerçekleşmeyen su kirliliği de buna eklenince, depomuzda muhafaza ettiğimiz su tamamen steril niteliğini kayıp eder. Sutaşıma hatlarındaki kirliliğin depomuzda sona erdirilmesi için, düzenli olarak su deposu temizleme hizmetini yaptırmalıyız.

 Yer altı çalışmalarının, su deposu kirliliğine etkisi: Belediye ya da ilgili kurumların zaman zaman yaptığı yer altı onarım ve çalışmalarında yaşanan aksaklıklar, su deposuna kirlilik olarak sonuçlanabilmektedir. Örnek vermek gerekirse, bir inşaat esnasında, taşıma su hatları kırılabilir ya da tamir gerektiren bir iş oluşabilir. Bunun tamiri yerinde yani yer altında gerçekleşeceği için, hattın içerisine belirli oranlarda çamur ve balçık bulaşabilmektedir. Bu kirliliğin son çıkış noktası da su depolarımızdır.

Bu sebeple su deposu temizliğinin düzenli olarak yaptırılması ve depomuzun en az ayda bir gözle kirlilik kontrollerinin yapılması, sağlıklı kullanım için önem arz eder.

Su deposuna düşüp kirleten leşlerin, su deposu kirliliğine etkisi: Böyle durumlarla karşılaşmak hiç hoş olmasa da maalesef yaşanılabilmektedir.

Su deposuna düşüp, içinde ölen canlıların başında fare ve haşereler gelmektedir.

Su deposuna fare nasıl düşer?

Su deposu kapaklarının tam konumlandırılamaması, su deposu üzerinin kapatılmaması, su deposuna yakın üst boru bağlantılarının bulunması bunun için yeterli bir sebeptir. Su deposuna düşüp çıkamayan fareler kısa sürede ölür ve depo içerisindeki suda zamanla sabunsu bir hal alır yani erir. Bununla birlikte depo içerisindeki tüm suyu kirletir, hatta depoya yeni dolumlar da bile kirlilik devam eder.

Düşüp leş halini alan bu canlılar suda kısa sürede E.coli ve birçok hastalık yapıcı mikrop oluşturur. Belirlendiğinde acil olarak önlem alınması gerekir. Yapılması gereken depo içerisine ulaşılabilecek çatlak ve yarıkların kapatılması, boru hatlarının depoya yakın konumlandırılmaması, su deposu üzerinin kapatılması ve havalandırma kapaklarının mutlaka boşluk olmayacak şekilde konumlandırılması gerekmektedir. Bu işlemler sonunda su deposu profesyonellerce temizlik ve dezenfeksiyon işlemine tabi tutulması gerekir. Leş tespiti sonrası yapılacak temizlik ve dezenfeksiyon işleminden sonra depoya su alınır. Bu sürecin sağlıklı sonuç verip vermediğini kontrol etmek için, tüm işlemler sonrası depodan mutlaka bir mikrobiyolojik su analizi alınmasında fayda bulunur. Analiz sonrası kirliliğin devam etmesi durumunda su deposu tekrar temizlenmelidir.

Su deposu içerisinden geçen rögar boru hatlarının, su deposu kirliliğine etkisi: Konumlandırma hatası olarak saptanan bu durumlara derhal müdahale edilmelidir.

Su deposu içerisinden geçen rögar hatları mutlaka depo dışarısına taşınmalıdır. Bu boru hatlarındaki sızıntı, kırılma ya da bağlantı noktalarının kopması sonucu kirli su depo içerisinde temiz muhafaza edilmesi gereken suya karışmaktadır. Bu durumda depodaki bakteri mikrop seviyesi hızla yükselir. Asıl büyük problem bu durumun geç fark edilme olasılığıdır. Çok ciddi sağlık problemlerine yol açabilecek bu durumlarla karşılaşılmamak için rögar hatlarının depo içerisine kurulumu kesinlikle yapılmamalıdır.

Su deposundaki izolasyon eksikliğinin, su deposu kirliliğine etkisi: Su deposu izolasyonu sadece depodaki su kaçağını engellemek için yapılmaz. Depodaki suyun daha sağlıklı saklanması içinde uygulanan bir işlemler bütünüdür.

İzolasyonu yapılmamış bir su deposu duvarlarında zamanla dökülmeler, sıva kayıpları oluşması muhtemel bir durumdur. Su içerisinde olmaması gereken bu maddeler, kısa sürede bakteri ve mikrop üretir. Yapılması gereken yalıtımı yapılmamışsa müdahale edilmeli ve su deposu temizlik işlemlerinin aksatılmamasıdır.

Su deposunu niteliğinin, su deposu kirliliğine etkisi: Makalemizde açıkladığımız gibi, suyun temiz muhafazası için su deposunun niteliği çok önemli bir husustur. Öncelikle su deposunun çeşitliliğinin, temizlikle bir alakasının bulunmadığı bilinmelidir. Bu manada depo kurulumlarımız beton, plastik ya da metal alaşım olabilir.

Beton su depolarında izolasyon mutlaka yapılmalıdır. Çelik su depolarının da temizliği aksatılmamalıdır. Çelik su deposu temizliği aksatıldığında, korozyona girebilen bu depolar kısa sürede paslanır ve öz niteliğini kayıp eder.

Plastik, fiber ve polietilen su depoları da, üretim imal sebeplerinden ötürü düzenli olarak temizlenmelidir. Bu kalibredeki su depoların kurulumdan önce üretici firmadan mutlaka solvent içermemesi ve sağlıklı kullanıma uygunluk belgesi talep edilmelidir.

Su deposu temizlik ve dezenfeksiyonun ihmal edilmesinin, su deposu kirliliğine etkisi: Bu ihmal konusu genel olarak tüm genel konuların özeti niteliğindedir. Deponun niteliği, kullanım amacı, kurulumu hiçbir şekilde fark etmeden su deposu temizliği düzenli olarak yaptırılmalı ve asla ihmal edilmemelidir.

Su deposu temizliğinin ihmal sebepleri arasında deponun gözden uzak yerlere yani bodrum ya da çatı katlarına kurulması, bilgi eksikliği veya günümüz koşullarında bu hizmete devamlı bir ücret verilmek istenmemesi olabilir. Bu saydığımız faktörlerinin hiç birisi, sağlığınızdan önemli değildir çünkü su deposu temizliği yapılmadığın da ölümle sonuçlanan durumlarla bile rastlanılabilmektedir.

 

Su deposu temizliği fiyatları nasıl hesaplanır?

Su deposu temizliği fiyatları; sanıldığı ya da düşünüldüğü gibi yüksek rayiç bedellere yapılmamaktadır. Su deposu temizlik fiyatlarını etkileyen faktörler bulunmaktadır. Bunlar su deposunun niteliği “Plastik, çelik, beton”, su deposunun kullanım amacı “içme suyu, tüketim suyu, yağmur suyu”, su deposunun en son hangi tarihte temizlendiği, su deposunun m³ ’ü yani tonajı “20 Ton – 100Ton V.b.”, su deposunda kullanılan suyun niteliği “kuyu suyu, şebeke suyu, içme suyu” olarak belirtebiliriz.

Randevu taleplerinizden önce müşteri temsilcinize bu bilgileri vererek su deposu temizlik ve dezenfeksiyon fiyatlarına rahatlıkla ulaşabilirsiniz.

Su deposu m³ – tonajı hesaplamak için mevcut deponuzun ölçülerine vakıf olmanız gerekmektedir. Bu bilgiler deponuzun eni, boyu ve yüksekliğidir.

Su deposu hesabı yaparken kullanacağınız formül  (E x B x H = m³ dür. E: en, B:Boy, H: yükseklik ölçü birimi olarak kabul edilebilir. Örneğin eni 4 metre, boyu 3 metre, yüksekliği de 2 metre olan bir su deposunun m³ yani tonajı 24 m³ dür. Ya da eni 2 metre, boyu 3 metre, yüksekliği 2 metre olan bir su deposunun m³’ü  (2x3x2)= 12 m³’dür.  Su depolarının temizlik sürelerinde bu etken maddelere göre değişiklik göstermektedir. Örneğin 100 tonluk beton bir kuyu suyu kullanımı yapılan depoyla, aynı tonajda ve nitelikte şebeke suyu kullanımı yapılan depo temizliği bitiş süresi arasında farklılık bulunmaktadır. Bu saat bitiş süresindeki farklılık, depodaki kirlilikle alakalıdır. Kuyu suyu kullanımlarında depo, şebeke suyu kullanımı yapılan depoya göre daha yoğun kirlendiği ve işçilik süresi daha uzun olacağı için fiyatlamada değişmektedir. Bu sebeple su deposu fiyatı belirlenirken, yukarıda saydığımız faktörlerin tümü temsilcinize net ve doğru bir şekilde aktarılmalıdır.

Bunlar içinde istisna teşkil edebilecek tek madde su deposu tonajıdır. Örneğin su deposu ölçülerini göz kararı adlınızı varsayalım.

Bu varsayımla deponuzun tonajı 20 m³’olsun. Su deposu temizlik hizmetinden sonra profesyonel ekiplerimizce deponuz net ölçülür. Bu profesyonel ölçülmede 20 ton olarak belirttiğiniz deponuz 29 ton gelmiş olsun. Burada su deposu temizlik fiyat artırımı yapılır mı?

Yakın tonajlarda Tekdez Kurumsal kuruluşumuz, müşteri memnuniyeti için fiyat artırımı yapmamaktadır. İlk anlaşmada 20 ton olarak belirttiğiniz su deposuna iş emirleri örnek olarak 20 -39 ton olarak kayıt edilir yani deponuz 29 ton bile gelse, su deposu temizliği fiyatında herhangi bir artış olmaz.

20 ton olarak belirttiğiniz su deposu 40 ton ya da 100 ton gibi afaki bir farklılıkla büyük gelirse, fiyatta karşılıklı anlaşılan değerde artış sağlanır.

Apartman su deposu temizliği fiyatları, Okul su deposu temizliği fiyatları, Hastane su deposu temizliği fiyatları, Otel su deposu temizliği fiyatları gibi benzeri ayrımlar doğru değil ve su deposu temizliği fiyatlarını etkileyen faktörler arasında bulunmaz.

Su deposu temizliği, su deposu dezenfeksiyonu ve su deposu sanitasyonu birbirinden bağımsız hizmetler olsa da, bütün olarak değerlendirilmelidir.

Su deposu temizliğinde depodaki balçık ve çamur yani depo içerisinde olmaması gereken maddeler depo dışarısına tahliye edilir ve su deposu yıkanır.

Su deposu dezenfekte hizmetinde ise temizlenen deponun, Sağlık Bakanlığının öngördüğü ürünlerle dezenfeksiyonu gerçekleştirilir.

Su deposu sanitasyonu daha ince mikroorganizma arındırılması işlemidir. Örneğin su deposu temizlik ve dezenfeksiyon hizmeti deponun zemin ve dört köşe yanal duvarlarındaki bakteri ve mikroplara etki eder. Bu işlemde hava temizliği yapılmaz.

Su deposu sanitasyonun da ise depo içerisindeki havada oluşan patojen ve mikroorganizmalarda yok edilir. Su deposu temizliği fiyatı alırken talep ettiğiniz hizmeti temsilcinize ifade etmeniz ya da tarafınıza gereken bilginin eksiksiz verilmesini isteyebilirsiniz.

Önerimiz bu hizmetlerin bir bütün olarak ele alınması ve uygulatılması şeklindedir.

Sağlıklı su deposunun özellikleri

Su deponuz düzenli olarak temizlik ve dezenfeksiyon hizmetinden geçerek, steril muhafaza alanının korunması gerekir.

Depo içerisinde muhafaza edilen su uzun süre kullanılmadan bekletilmemelidir. Hidroforun sürekli çalışması tercih sebebi olsa da, uygulanmadığı yerlerde aralıklara su sirkülasyonu yapılmalıdır.

Su deposunun yüzeyleri yani suyla temas eden iç noktaları “zemin, duvar” suyun özellik ve niteliğini bozmayacak yalıtımla kaplanmış olması gerekmektedir.

Su deposu içerisinden kalorifer, tesisat ya da rögar boruları asla geçmemelidir. Böyle bir durum varsa aralıklarla bu borularda sızıntı olup olmadığı titizlikle kontrol edilmelidir.

Suyla temas eden hidrofor veya fittings materyalleri genellikle plastik ya da metal olmaktadır. Bu aksamların insan sağlığını risk altında bırakacak ürünler olmamasına ve bakteri üretmeyen cins ürünler olmasına dikkat edilmelidir.

Su deponuzun konumlandırıldığı alan kilitli ve su deponuzun havalandırma kapağının mutlaka kapalı olması gerekmektedir. Su deposunun kapaktan havalandırması yapılmadan önce pencere altına sineklik benzeri böcek, kedi, kuş, fare gibi canlıların girmesini engelleyecek muhafaza sistemleri kurulmalıdır.

Özellikle bina bodrumlarına konumlandırılabilen su depolarının kazan dairelerinde olabilecek kömür tozu gibi maddelere uzak yerleştirilmesi bu maddelerin depoya ulaşmaması sağlanmalıdır.

Su deponuzun kazan gibi ısı kaynaklarından ve boru hatlarından uzak konumlandırılmalıdır.

Su deponuz direk güneş ışığına ya da gün ışığına maruz kalacak şekilde kesinlikle kurulmamalıdır. Böyle depolarda bakteri oluşumu ve yosunlanma problemine sıklıkça rastlanılmaktadır.

Su deposu temizliği için deponun içine girecek ekip genellikle su depolarının üzerinde ya da önünde bulunan havalandırma kapaklarını tercih etmektedir. Su deposu üzerindeki havalandırma kapaklarının kesinlikle tavana bitişik olmaması gerekmektedir.

 

Su deposu neden yosun tutar ve su deposu yosun sorunu nasıl çözülür?

Su depolarında yosun sorunu sıkça denk geldiğimiz, istenmeyen bir durumdur. Bir su deposunda yosunlanma başladıysa, o depoda mutlaka bakteri üremesi başlamış anlamına gelmektedir. Su deposu yosun sorunu ve çözümüyle ilgili yapılması gereken birçok işlem bulunmaktadır.

Su deposunda yosunlanmanın birçok sebebi olabilir. Bunlardan biride plastik alaşımdan imal edilmiş su depolarını kullanmaktır.

Bu su depoları niteliği gereği bakteri oluşumuna ve yosunlanmaya en çok elverişli saklama alanlarıdır. Plastik su deposu yosun temizliği, temizlik ve dezenfeksiyon altında ilerlemesi gereken önemli bir konudur.

Bunun dışında direk güneş ışığına maruz kalan su depolarında da yosunlanma problemi meydana gelebilmektedir. Güneş ışığına maruz kalan su depolarında yosunlanma problemi, beton ve çelik depolarda %30, plastik su depolarında ise %70’dir.

Su deposu yosunlanma problemlerinde, bakteri oluşumu %90 meydana gelmiş demektir. Bu depodaki suda zamanla koku, renk ve tat farklılıkları da başlayıp, kısa sürede kullanılamaz duruma gelecektir. Bir polietilen su deposunda yosunlanma başladıysa, vakit kaybeden plastik su deposu temizliği ve dezenfeksiyonu yaptırmak gereklidir.

Su deposunu güneşten korumak için kapalı alanlara kurulması, dışarıdaysa deponun tüm dış yüzeyinin kapatılması ya da koyu bir boya ile boyanması firmamızca önerilmektedir. Bunların içerisinde en doğru olan, su deposunun direk güneş almayacak şekilde konumlandırılmasıdır.

Bazı durumlarda su deposu yosunlanmasının sebebi bulunamayabilmektedir. Bu durumları örnekle açıklamak gerekirse bir su deposundan alınan analizler temiz çıkıp, depo güneş almayacak şekilde konumlandırılmış fakat yosunlanma başlamış olsun.

Bu durumda analiz sonucuna dikkat etmeliyiz. Analiz sonucunda bakteri miktarı sayıma girmemiş ya da yeni başlamış buna karşılık yosunlanma hızlı ilerlemiş olabilir. Hiçbir problem yoksa, su taşıma hatlarının kontrol edilmesi gerekir.

Su taşıma hatları, konut dışında direk güneş alacak şekilde tesisat çekimi yapıldıysa sorun bundan da kaynaklanabilir.

Güneş ışınları eğer bir depoya direk vuruyorsa, o depoda ki sıcaklık seviyesi 36  – 37 derecenin üzerine rahatlıkla çıkabilmektedir. Bu durumlarda su deposunda yeşil sülfür bakterisi uygun ortam bulmuş olmaktadır.

Su deposu yosun sorunu çözümü için öncelikle deponun güneş almayan bir ortama taşınması gereklidir. Sonrasında dışarıda bulunan ve direk güneş alan su tesisat boruları varsa, yerlerinin değiştirilmesi ya da güneş ışığını geçirmeyen ürünlerle izole edilmesi gerekir. Son olarak su deposu yosun sorunu çözümü için, su deposunun profesyonel firma ekiplerince temizlenip dezenfekte edilmesi şarttır.

Toplumda yanlış bilinen bir algıyı düzeltmek gerekmektedir. Bir su deposunda yosunlanma başladı ve temizlik dezenfeksiyon sonrası giderildiyse bir daha tekrarlanmayacağı anlamına asla gelmez. Depo ve tesisat kurulumlarının kontrolleriyle birlikte ilerletilecek su deposu temizliği hizmeti %95 sorunun çözüm kaynağıdır.

 

Su deposu dezenfekte hizmetinin amacı

Halk arasında belirli hastalıkların üreyip çoğalmasını sebep olan mikroorganizmaların yok edilmesidir. İçme ve kullanma sularımızdaki tat, koku değişikliklerini gidermek için de, suda olmaması gereken organik madde ve organizmaların izole edilmesi gereklidir.

Tüketim ya da içme suları hastalıkların yayılması için en elverişli vasıtalardır. Su depomuzda sirküle olmayan, bekletilen su dağıtımdaki klorun işlevini yitirmesiyle hızla bakteri mikrop üretir ve toplum sağlığını tehdit eder.

Bunun dışında uzun süreli su deposu temizliği ve dezenfeksiyonu ihmallerinde oluşan biyolojik, kimyasal ve fiziksel kirlilik suda tat, koku, renk, pas, yosun gibi birçok problemi tetikler.

 

Su deposuna klor nasıl eklenir?

Barajlardan arıtılıp ve temizlendikten dağıtıma çıkan sularda klor yeterince bulunmaktadır. Klorun niteliğini kaybetmesi sonucu kirlilik oluşabilir. Klor niteliğini uzun süre beklemekten ya da güneş ışığına maruz kalmaktan kaybedebilir.

Bu ve benzer sebeplerle depomuzda muhafaza ettiğimiz suya klor atma gereksinimimiz doğabilir. Bu işlemlerde 2 farklı yöntem kullanabiliriz.

Bunlardan ilki elle kontrollü klorlamadır. Burada dikkat edilmesi gereken konu bu işi yapacak kişinin kimyasallar konusunda bilgi sahibi olması gerekliliğidir.

Su deposunun hacmine göre depoya belirli aralıklarla klor atılmalıdır. Bu sebeplerle Tekdez Kurumsal olarak bu uygulamayı önermemekteyiz.

İkinci yöntem ise klor dozaj sistemlerinin kurulup, otomatik klor atımıyla desteklenmesidir. Bu sistemin çalışma prensibi bir kapta muhafaza edilen klorun, otomatik zaman ayarlı cihazlarla depoya yönlendirilmesidir. Böylelikle herhangi bir bilgi birikim gerekliliği ortadan kalkar. Su deposu bu sistemle şartlara ve gerekliliklere uygun klorlanır.

Klor dozaj sistemleri kendi içlerinde üç yöntemle işletilir. Bunlar; Standart dozajlama, OPR kontrollü dozajlama ve Debi kontrollü dozajlamadır.

Standart sistemlerde dozajlama manuel olarak ayarlanmaktadır. Klor belirli zaman aralığı ayarlanarak depoya yönlendirilir. OPR kontrollü dozajlamada sudaki kimyasal ürün miktarı ölçülerek, yönlendirilen dozaj aralığı saptanır. Debi kontrollü klor dozajlama sistemlerinde de akan suyun miktarına göre klorlama yapılır. Debi dozajlamada sayaç sistemleri kullanılır.

Belirtilen klor dozajlama sitemlerinden maliyetsiz ve iyi sonuçlar alabileceğimiz olanı standart klor dozajlama sistemleridir.

Yanlış anlaşılmaların önüne geçebilmek için birkaç yanlış bilgiyi düzeltmeliyiz. Bunlardan birincisi kirli ve bakteri oluşmuş bir depoya klorlama yapmak başarı elde etmemizi sağlamaz. Klor izole etmekten çok, bakteri üremesini engellemek için uygulanmalıdır.

Bir diğer konuda ayın belirli günlerinde klorlama yapmak, diğer günlerinde yapmamak doğru değildir. Su deposu temizliği sonrası aktif edilen klor dozaj pompalama sistemleri hiç durmadan bir sonraki su deposu dezenfektesi zamanına kadar aralıksız çalışmalıdır.

 

Su deposu temizliği nasıl yapılır?

Su deposu temizliği hizmeti; deponun boşaltılması ve temizliğe hazır hale getirilebilmesi için planlama dahilinde ilerlemektedir. Su deposu temizliği ve dezenfeksiyonu için planlanan günde depo, gelen ekiplere boş ya da boşa yakın teslim edilmelidir. Su deposunun boşaltımı, hizmet alan kurum sorumluluğundadır. Su deposu boşaltımı için deponun tahliye vanası açılabilir ya da ana şebeke vanası kapatılarak, depodaki su kullanılarak tüketilir. Su deposu temizliği hizmeti esnasında şebeke suyu basıncının ulaştığı kadar hanelere kullanım amacıyla basılabilir. Burada şebekenin kendi basıncı kullanılır.

  1. Su deposuna girmeden önce tek kullanımlık hijyen kıyafeti, elektrik geçirmeyen plastik çizme ve eldiven giyilerek, 3 M gaz maskesi takılır.
  2. Su deposu ışıklandırılır ve gerekli teçhizat kurulur. Kaçak akım röleli uzatmalar çekilir ve tüm iş güvenliği önlemleri eksiksiz yerine getirilir.
  3. Su deposunda gaz olma ihtimaline karşı salyangoz havalandırma sistemleri kurulur ve depodaki oksijen miktarı maksimuma getirilir.
  4. Su deposu dip kısmında kalan az miktardaki su, dalgıç pompa motorlarla depo dışarısına tahliye edilir. Bu işlemde yere 0.1 Mm. emiş kapasitesine sahip pompalar kullanılır. Bu pompaların kullanım amacı temizlik ve dezenfeksiyon işlemleri sonrası depo zemininde hiçbir kimyasal atık ya da su kalmamasıdır.
  5. Su deposunun zemin ve yan duvarlarındaki kirlerin çözünmesi için kir sökücü maddeler kullanılır.
  6. Su deposunun niteliğine göre yumuşak ya da sert fırçalarla tüm depo iç alanı fırçalanır. Burada fayans depolarda derzleri boşaltmamak için yumuşak, diğer tüm depolarda sert ve etli fırçalar tercih edilir.
  7. En az 150 Bar basınç kapasitesine sahip su kompresörleriyle depo içi komple yıkanır. Su jet ya da su kompresörleri kullanımında özellikle fayans depolarda derzleri boşaltmamak için dikkat edilir. Bu sebeple su tabancası fayans depolara 1.5 metre uzaklıktan kullanılmaktadır.
  8. Yıkama işlemi sonrası zeminde biriken kirlilik “çamur, balçık, kum, çakıl ve kirli su” dalgıç motorlarla tahliye edilir.
  9. Son bir dezenfekte ve yıkama faaliyetleri gerçekleştirildikten sonra durulama işlemine geçilir.
  10. Su deposundaki paslanma ya da korozyon durumu kontrol edilir ve yaşanan aksaklıklar raporlanır.
  11. Su deposu dezenfekte hizmetinde tercihen pülverizatör veya ozon nötralizatörü talep edebilirsiniz.
  12. Hizmet sonunda deponun şamandıra gibi çalışan aksamları kontrol edilerek su deposu fiziksel ve kimyasal temizlik dezenfeksiyon hizmeti sonlandırılır.
  13. Su deposu temizliği öncesi ve sonrası fotoğrafları, teknik raporla birlikte müşteriye teslim edilir. Ayrıca su deposu denetlemelerinde ibraz edebileceğiniz EK1 ya da EK2 hizmet formu kaşe imzalı yetkiliye teslim edilir.

Su deposu temizliği hizmetinde ekiplerimiz hiçbir şart ve koşul altında hidrofor sisteminize müdahalede bulunmaz.  Su deposu temizliği hizmeti; hizmet alınacak deponun temizlik ve dezenfeksiyonunu kapsayıp, izolasyon ve yalıtımı kapsamamaktadır. İzolasyon ve yalıtım ayrı değerlendirilmesi gereken bir hizmettir.

Örneğin bir galvaniz depoda su deposu temizliği sonrası paslanma yani yalıtım ihtiyacı varsa, bu durum işlemler sonunda tarafınıza detaylı olarak raporlanır ve çözüm yolları uzman temsilciniz vasıtasıyla tarafınıza bildirilir. Talebiniz olursa bir sonraki işleme yani yalıtım hizmetlerine geçiş sağlanır. Su deposu yalıtımı ücretleri ve su deposu temizliği ücretleri ayrı ayrı tarafınıza teklif halinde sunulur.

 

Su deposu temizliğinde kullanılan kimyasallar nelerdir?

Su deposu temizliğinde kullanılan kimyasallar mutlaka Sağlık Bakanlığı onaylı olmalıdır. Kullanılacak kimyasalların MSDS raporları hizmet alan kurum tarafından sorgulanmalıdır. MSDS; kullanılan madde ve ürünlerin toplum sağlığına etkisi, iş sağlığı ve güvenliği bilgilerini içeren belgedir. Su deposu dezenfektesi hizmetinde yoğunlukla hidrojen peroksit ve ozon kullanılmaktadır.

Hidrojen peroksit su deposu temizliğinde saf olarak kullanılmaz. Mutlaka suda seyreltilir. Çok güçsüz bir asit olan bileşik dezenfeksiyon alanında sıklıkça kullanılmaktadır. Kullanım sonrası kısa sürede özelliğini yitirir. Hidrojen peroksitle su deposu temizliği sonrası ön ve son durulama yapılması fayda sağlar.

İnsan vücudunda bu bileşiği parçalayacak katalaz isimli enzim yer almaktadır. Katalaz emzimiyle karaciğerimiz hidrojen peroksiti parçalayarak su ve oksijen molekülü haline getirir. Hidrojen peroksit ayrıca diş beyazlatmada ve bazı gıda sektörlerinde de sıklıkça kullanılmaktadır.

Bir diğer su deposu dezenfektesin de kullanılan üründe ozondur. Ozonla su deposu dezenfekte hizmetinde ozon saf ve nötralize halde kullanılmaktadır.

Su deposu temizliği sonrası uygulanacak dezenfekte hizmetinde kimyasal ürünler yada ozon kullanılabilir. Ozon dezenfeksiyonunu her zaman tercih sebebi olmalıdır.

Ozon doğal bir dezenfektandır ve kısa sürede oksijene dönüştüğü için insan sağlığına hiçbir zararlı yan etkisi bulunmaz.

Ozon dezenfektesi diğer kimyasal ürün guruplarına göre 1000 kat daha etkilidir. Ozon çok güçlü okside etme ve dezenfeksiyon sağlama özelliğine sahiptir. Sağlık sektöründe cerrahi amaçlıda ozon gazı kullanılmaktadır.

Ozon stoklanacak ya da depolanacak bir dezenfektan ürün değildir. Ozonun stoklanmamasının sebebi kısa sürede hammaddesi olan oksijene dönüşmesidir.

Su deposu ozon dezenfektesinde pülverizatörler ve nötralizatörler kullanılmaktadır. Saf su ozon jeneratörüyle kaynatılıp dezenfektan haline getirilir ve deponun zemin duvarlarına pülverizatörler vasıtasıyla sıkılır. İşlemler sonrası ozon nötralizetörleri kurulur.

Ozon nötralizetörleri depo havasındaki sağlığa zararlı patojen ve mantarları emerek nötrleştirir. Nötrleşip ozon olarak çıkış sağlanan gaz kısa sürede aktif oksijene dönüşür.

Tekdez Kurumsal olarak su deposu temizlik ve dezenfeksiyon hizmetinde tavsiyemiz ozonun kullanılmasıdır. Bunun sebebi doğal dezenfektan olması, kimyasal guruba girmemesi, sağlığa sıfır yan etki göstermesi, hem havayı hem depo yüzeyini temizlemesi, kimyasal guruba göre 1000 kat daha etkili olmasını belirtebiliriz.

Ozon kimyasal guruba girmemesi dolayısıyla bir MSDS raporuna bile sahip değildir.

Geçmişten günümüzü su deposu temizliğinin tarihçesi

Osmanlı zamanında yerleşim alanlarındaki su ihtiyacının kesinti olmadan karşılanmasına büyük önem verilmiştir. Bu maksatla su yolları ismiyle alt yapı çalışmaları yürütülmüştür.

Su yolları; Suyun kaynağından çekip, kullanım alanına kadar sağlıklı şekilde getirilmesini hedefleyen tüm tesislerin genel ismidir. Su yolları kaynaklar, tüneller, su kemerleri, teraziler, maskemler, arıtma toplama havuzları ve su depolarından oluşmaktaydı. Bu sistemler o kadar muntazam planlanmıştı ki Osmanlı İstanbul’unda sadece Fatih’ de aktif olarak hizmet veren 800 çeşme olduğu tarihçiler tarafından tespit edilmiştir.

Su yolları planlaması yapılırken öncelikle arazi incelemeleri yapılır ve kaynaktan alınacak suların yeterliliği saptanırdı. Nerelere kemerler ve tüneller inşa edileceği planlanır sonrasında kanallar açılarak künk döşenirdi.

Künk; Osmanlı dönemindeki su borularıdır. Genellikle pişmiş topraktan yapılmaktaydı.

Bu işlemlerin sonunda sular sağlıklı tüketim ve kullanıma hazır hale getirilirdi. Sağlıklı kullanım için toplanan sular dinlendirilir, içindeki olmaması gereken maddeler çökeltilir, havalandırılır ve aktarma işlemlerinden geçerdi.

Osmanlı Devletinin en muhteşem eserleri arasında Mimar Sinan tarafından yapılan İstanbul sınırları içerisinde bulunan Kırkçeşme ve Süleymaniye su yollarıyla Edirne’deki Taşlımüsellim su yolu birer sanat eseri niteliğindedir. Kırkçekme su yolunun uzunluğu ortalama 50 km’di.  Kırkçeşme su yolundan elde edilen temiz su 94 çeşme, 7 saray, 13 hamam ve 4 şadırvanda kullanılabiliyordu. İşin ne kadar büyük ve muntazam bir proje olduğu bile kullanım alanlarından rahatlıkla saptanabilmektedir.

Osmanlı zamanında bu muntazam yapıtların inşasıyla birlikte nasıl temizlenip korunacağıda titizlikle hesaplanmaktaydı.

Tüm su yollarının temizliği, tamiri, bakımıyla görevlendirilen ve sadece bu ille meşgul insanlara Osmanlı döneminde “su-yolcu” denirdi. Su yolcular işlerinde profesyonelleşir ve sadece bu işlerle ilgilenirlerdi. İşin ilginç tarafı bu işi yapan insanları Osmanlı Devletinin ayrı bir kademede değerlendirmesidir.  Su yolcuları Osmanlı için çok önemli görevi üstlenen kişilerdir. Bu önemi çalışanlara hiçbir vergi ödememesi yani vergilendirmeden muaf edilmesi şeklinde ödüllendirilmiştir.

Düşünüldüğünde atalarımız temizlik ve dezenfeksiyona ne kadar büyük önem vermekteymiş. Bu önem sadece yapılan işle sınırlı kalmayıp, işi yapana da sıçramış.

Zamanımızın su işleri yükümlülüğünü yerine getiren kuruluşu örneğin İstanbul’da İSKİ’dir. Kanuni Sultan Süleyman döneminde de bu hizmetlerin tek çatı altına toplandığı “Su-yolcu-Nazırlığı” kurulmuştur. Bu nazırlığın ilk başkanı ise Hasan Ağa’dır. Yani şimdiki İSKİ genel başkanı.

Osmanlı Devleti suyun sağlıklı olarak sarnıçlara ulaşabilmesine öyle büyük önem göstermişti ki, su yollarının her iki yakasına da 3-5 metre uzaklıkta yerleşim yerleri kurulmasına ya da bu alanlarda ziraat işiyle uğraşılmasını yasaklamıştır.

Su deposu temizliği ve dezenfeksiyonun önemini Tekdez Kurumsal olarak biliyor ve değerli müşterilerimize bu ışıkla profesyonel hizmetler vermekteyiz.

 Su deposu temizlik periyodu

Su deposu temizliği; kesinti olduğu dönemlerde 3 ayda bir, olağan dönemlerde 6 ayda bir yaptırılmalı ve periyodik olarak devam ettirilmelidir. Sağlık Bakanlığı 2007-67 genelgesi C: Halkımızın Dikkat Etmesi gereken hususlar bendinde konu net bir şekilde açıklanmaktadır.

Buna karşılık Tekdez Kurumsal olarak sağlıklı su kullanımı ve tüketimi adına önerimiz şöyledir. Kuyu suları kullanımlarında 3 ayda bir, içme suyu kullanımlarında 3 ayda bir, tanker taşıma suyu kullanımlarında 3 ayda bir, şebeke suyu kullanımlarında 6 ayda bir su deposu temizliği yaptırılmasında fayda bulunmaktadır.

 

Tekdez Kurumsal Akredite su deposu temizliği hizmet standartları

Profesyonellerimizle su deposu temizliği ve dezenfeksiyonu hizmetini, günümüz teknolojilerine uygun ekipmanlarla vermekteyiz. “0.1 mm emiş kapasitesine sahip dalgıç motorlar, 150 Bar kompresörler, ozon jeneratörleri, pülverizatörler, ozon nötralizatörleri vb.”

Düzenli olarak çalışmalarını yürüttüğümüz AR-GE araştırma geliştirme faaliyetlerimizle, en profesyonel metodun belirlenmesi ve sunulması yönünde kalitemizi yükseltmekteyiz.

Kullandığımız tüm kimyasallar Sağlık Bakanlığı onaylı olup, ekipmanlarımız ise CE belgelerine sahiptir.

Personellerimiz düzenli eğitimlerden geçip, verdikleri hizmetlerde profesyonelleşene kadar hizmet vermemektedir.

Verilecek hizmetin güvenlik riskine göre ekiplerimiz 2 ya da 3 personelden oluşturulmaktadır.

Su deposu temizlik ve dezenfeksiyonunda kullanılan tüm cihazlarımız verilen hizmet sonrası detaylı sanitasyonun yapılmasıyla bir sonraki müşteri grubunun sağlıklı hizmet alım teminatını oluşturmaktayız.

Personellerimiz düzenli sağlık muayenelerinden geçmektedir. Herhangi bir bulaşıcı ya da kalıtsal rahatsızlıklarının olmadığı raporlanmaktadır.

Kurumsal sertifikalarımız;

  1. Faaliyet raporu (temizlik ve dezenfeksiyon),
  2. GSM ruhsatı,
  3. Türkak akredite İSO belgesi,
  4. Marka tescilleri,
  5. Sağlık Bakanlığı Biyosidal uygulama yetki belgesi,
  6. Ekipman CE sertifikaları,
  7. Acil durum eylem planları,
  8. OSGB iş güvenliği sözleşmeleri,
  9. OSGB iş yeri hekimi sözleşmeleri,
  10. Risk analizi raporları.

İçme suyu deposu temizliği, plastik su deposu yosun temizliği, yağmur suyu deposu temizliği ya da apartman su deposu temizliği ayrımı yapmak yanlıştır.

Su deposu temizleme hizmeti uygulanışı standart olmakla birlikte, değişkenlik göstermez.

Dikkat edilmesi gereken husus, su deposu temizliği hizmetinin ihmal edilmemesi ve işinin ehli profesyonel, yetki ve kalite sertifikalarına sahip kuruluşlara yaptırılmasıdır.

Tekdez Kurumsal olarak binlerce memnun müşteri ve referanslarımızla, Türkiye’nin her il ve ilçesinde su deposu temizleme hizmeti vermekteyiz.

Su deposu temizlik ve dezenfeksiyon taleplerinizden önce kontrol etmeniz gerekenler

  1. Mevcut su deponuzun imalat niteliği (Çelik, beton, galvaniz, sac, Pvc, fayans, plastik, fiber, polietilen)
  2. Mevcut deponuzun sisteminizdeki kullanım niteliği (İçme suyu, tüketim suyu, şebeke suyu, yağmur suyu, kuyu suyu, tanker taşıma suyu)
  3. Kurulu deponuzun en son profesyonel temizlik tarihi (__//__// 202*)
  4. Kurulu su deponuzun “En x Boy x Yükseklik= m³” formülüyle tonajı (25 Ton, 100 Ton ve benzeri)
  5. Kurulu su deponuzun yakınında monofaze standart elektrik prizi bulunma durumu (Var – Yok)

Personel sertifikalarımız;

  1. Mesleki yeterlilik belgesi,
  2. Hijyen belgesi,
  3. Portör muayene raporları,
  4. Yüksekte çalışabilir sertifikası,
  5. İş güvenliği sertifikası,
  6. Havuz operatörü sertifikası,

Su deposu temizliği denetimi ibrazında kesilen Ek1 ve Ek2 geçerlilik mercileri;

  1. Adalet Bakanlığı,
  2. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı,
  3. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı,
  4. Avrupa Birliği Bakanlığı,
  5. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı,
  6. Dışişleri Bakanlığı,
  7. Milli Eğitim Bakanlığı,
  8. Ekonomi Bakanlığı,
  9. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı,
  10. Gençlik ve Spor Bakanlığı,
  11. Hazine ve Maliye Bakanlığı,
  12. Türkiye Cumhuriyeti İç İşleri Bakanlığı,
  13. Kalkınma Bakanlığı,
  14. Kültür ve Turizm Bakanlığı,
  15. Sağlık Bakanlığı,
  16. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı,
  17. Milli Savunma Bakanlığı,
  18. Tarım ve Orman Bakanlığı,
  19. Ticaret Bakanlığı,
  20. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı.

Yukarıda belirttiğimiz detayların temizlik randevusu alınırken temsilcinize bildirilmesi, profesyonel hizmetlerin kalitesini yükseltir.

Maksimum kalifikasyon seviyesine ulaşmış profesyonel ekiplerimizle, akreditesi belgelendirilmiş firmamızdan, çeşit ve kullanım amacı fark etmeksizin su deposu temizleme hizmeti talebinde bulunabilirsiniz.

Su deposu temizliği dezenfeksiyon hizmetlerimiz sonrası deponuza ait tüm bilgilerin Crm takip kayıtları yapılmaktadır. Takibi yapılan her müşteri, periyodik dezenfekte tarihi gelmeden 10 gün önce aranıp bilgilendirilir. Bu bilgilendirme sonrası onayınız doğrultusunda periyodik su deposu temizliği hizmetiniz aynı personel ve standartlarda tekrarlanmaktadır.

Türkiye genelinde profesyonel su deposu temizliği hizmetlerinden yararlanmak, randevu planlamak veya konuyla ilgili detaylı bilgi almak için lütfen konusunda uzman müşteri temsilcinizle iletişime geçiniz.

Su deposu temizliği yapan firmalar içerisinde Tekdez Kurumsal; gerek personel kalifikasyonu, gerekse eksiksiz yetki ve kalite belgeleriyle sektörünün lider, öncü firmasıdır.

Değerli alim Yusuf Has Hacib sözleriyle “İnsan, temiz olmayan şeyleri su ile yıkayıp temizler, eğer su kirlenirse o, ne ile temizlenir”.